1927'de Amerika, New York'ta açtığı stüdyosu ile “Kontroloji” adını verdiği yöntemini yaygınlaştırma çabasına girişen Joseph Pilates, ilk başlarda dans, sanat ve yüksek sosyete camiası ile sınırlı kalır. 1980'lerin ortalarından sonra popülerlik kazanmaya başlayan yöntem, açılan dava sonucu mahkeme tarafından Pilates teriminin herkese açık jenerik bir isim olduğuna karar verilmesiyle hızla yayılır. “Pilates” olarak bilinen bu yöntem günümüzde dünyanın her yerinde yaygın şekilde pratik edilmektedir.
Sanayi Devrimi'nin beraberinde artan sedanter yaşam tarzı ve şehirlerde yoğunlaşan nüfus, bulaşıcı hastalıklarla bebek ölümlerinde artışa ve kitlesel sağlıkta genel bir düşüşe yol açtı. Böylece sağlık için egzersiz kavramı gittikçe önem kazanmaya başladı.
Joseph Pilates, maruz kalınan yoğun temponun ve yaşam tarzının sebep olduğu hastalıkların doğurduğu fiziksel ve zihinsel baskıları anlayarak, insanları, bedenlerini çalıştırmak ve olması gerektiği gibi “doğal” hâllerine döndürmek için yeniden eğitmeye çalıştı. Bu doğrultuda, bir felsefesi olan; ekipman ve egzersizlerden oluşan; insanı bedeni, zihni ve ruhu ile bütünsel olarak genel zindeliğe ulaştırmaya odaklanan benzersiz bir sistem olan Pilates yöntemini geliştirdi.
İnsanları hem zihinsel hem de fiziksel olarak daha üretken olmaya iteceğine inandığı yöntemi üzerine iki kitap yazan Pilates, çalışmalarının bazılarını filme kaydeder; çeşitli gazete ve dergilerde kendisiyle yapılan röportajlara yer verilir; ancak bunların dışında yöntemi, kendisiyle bir süre çalışmış ve yanında çıraklık yapmış -günümüzde Birinci Nesil Eğitmenler olarak nitelendirdiğimiz- eğitmenler aracılığıyla insanlara aktarılır.
Pilates, 1934'te yayımladığı ilk kitabında sağlıklı olma ve buna nasıl ulaşılacağı konusundaki felsefesini ve fikirlerini ortaya koyar. “Your Health” adlı bu kitabında “beden ve zihin dengesi”nin, sürdürülebilir iyi oluşa ve sağlığa giden tek yol olduğunu iddia eder.
Pilates'in W.J. Miller ile birlikte yazdığı ikinci kitabı ise 1945'te yayımlanır. “Return to Life Through Contrology” adlı kitabında, felsefesini daha geniş bağlamda açıklar ve evde uygulanabilecek mat egzersizlerini yöntemine dâhil eder.
Kendisi hayattayken erkek kardeşi, kız kardeşinin kızı, Atlanta Ballet'nin kurucusu Dorothy Alexander ve öğrencilerinden Carola Trier tarafından açılmış olan stüdyolarla beraber, 1967'de vefat ettiğinde, onun yöntemine dayanan ve Amerikan dans dünyasındaki geniş takipçilerine hitap eden stüdyo sayısı genişler.
Öğrencilerinden Ron Fletcher'ın, California'da açtığı stüdyo ile Pilates'in tanınmasına ve yaygınlaşmasına büyük katkıları olur. Romana Kryzanowska ise Joseph ve Clara Pilates'in vefatından sonra onların stüdyosunu çalıştırmaya devam eder. Eve Gentry adlı başka bir öğrencisi, günümüzde “Pilates öncesi egzersizler” olarak bilinen egzersizleri geliştirir.
Pilates'in ilk takipçilerinden bazıları onun çalışmalarını kendi çalışmalarıyla birleştirir; bazıları yöntemin parçalarının bir kısmını kullanır; bazıları da ideolojisini anlamadan, sadece egzersizleri alıp kendi stillerini geliştir ve bu çalışmalarını “Pilates” olarak tanımlar. Bu durum, Pilates yönteminin insan vücudunun yeni anlayışlarıyla tefsir edilmiş veya gelişen birçok yeni hareket tarzından etkilenmiş farklı yorumlarının ortaya çıkmasına yol açar.
Bugün Pilates, dünya çapında milyonlarca insanın icra ettiği bir fenomen hâline geldi. Pilates yöntemi egzersizlerde modifikasyonlar ve çeşitlemelerin yanında genel zindelik amaçlı pratik edilmekle birlikte, rehabilitasyon için de yaygın olarak kullanılıyor.
Bu yöntemin kaynak noktasının, hedefinin ve orijinal felsefesinin doğru bir şekilde bilinmesi sonraki nesillere doğru aktarılması bağlamında önemlidir. Aksi hâlde, derinlemesine bilginin yokluğunda Pilates başka bir “fitness trendi” olmanın dışına çıkamaz.
Joseph Pilates, yöntemi konusunda son derece sahipleniciydi; birkaç eğitmenin yanında çıraklık etmesine izin vermesine rağmen, bunu başkalarına emanet etme konusunda isteksizdi. Yazdığı iki kitabı, filme aldığı bazı çalışmaları, gazete ve dergilere verdiği röportajlar dışında, vefat edene kadar yöntemi hakkında kapsamlı hiçbir şey yayımlanmadı.
Pilates yöntemi hakkında ilk olarak 1980'de “The Pilates Method of Physical and Mental Conditioning” (Eisen & Friedman) yayımlanır. Bu kitap, bazı geliştirmelerle Pilates'in felsefesine yer vermekte, ilk defa “Pilates prensipleri”ni oluşturmakta ve yöntemin mat egzersizlerini kapsamaktadır.
Joseph Pilates, yöntemi, ekipmanı ve geliştirdiği egzersiz hakkında kapsamlı ve birleşik bir anlayışa sahipti. Bu yöntemin sadece bir egzersizler koleksiyonu olmadığının, onun felsefi fikirleriyle sağlık ve iyi oluş vizyonuna dayandığının bilinmesi önemlidir.
Pilates'in hedefi, yalnızca vücudu yaşam için zinde tutmayı amaçlayan makinelerin ve egzersizlerin geliştirilmesi değildi. Beklentisi yöntemin daha ziyade bir yaşam tarzı olarak uyarlanmasıydı. Pilates'in, çoğunlukla diğer yöntemlerle aynı olan salt egzersizlerin dışına çıkan yöntemini özgün ve olduğu gibi kılansa metodolojisidir.
Altı bölüme ayrılan bu kitapla yöntemin arkasındaki kişi, düşünce ve yaratımlar hakkında fikir verilmek istenmiştir.
İlk bölümde, günümüze kadar ortaya çıkan kanıtlanabilir bilgiler ışığında Joseph Pilates'in hayatı ve yarattığı yöntemin tarihsel seyri ele alınmaktadır.
İkinci bölüm, Birinci Nesil Eğitmenlere ayrılmıştır. Birinci Nesil Eğitmenlerin, yöntemi ilk benimseyenler olarak, doğrudan Joseph Pilates'le çalışmaları, yöntemi canlı tutmaları ve günümüze ulaşmasındaki katkılarından dolayı kim olduklarını bilmek önemlidir.
Üçüncü bölümde, yöntemin tanımı sadece Joseph Pilates'in ifadelerine dayanılarak yapılmakta ve dördüncü bölümde amacı ve esası anlatılmaktadır.
Beşinci bölüm, şimdiye kadar bilinen, Joseph Pilates'in geliştirdiği -Universal Reformer, Cadillac, Wunda Chair, Electric Chair, Ladder Barrel, Spine Corrector, Magic Circle vs.- tüm cihazların tanıtımına ayrılmıştır.
Altıncı bölüm, Joseph Pilates tarafından oluşturulan ve tanımlanan mat egzersizlerini kapsamaktadır. Bu egzersizler ilave ve değişiklik yapılmadan, Joseph Pilates tarafından öğretilenlerle aynıdır.
Bu kitap, Pilates'in vefatından sonra geliştirilen ve farklı ekollerin doğmasına yol açan farklı yorumları kapsamamakla beraber bu ekollerin mevcut herhangi bir görüşüne temellendirilmemiştir. İçerik, yöntemin sadece özgün hâline dayanmaktadır.
Türünün ilk örneği olan bu kitap, Pilates yöntemini uygulamak veya pratik etmek isteyenlere; Pilates yöntemi hakkında daha fazlasını bilmek isteyenlere; bu alanda araştırma yapanlara birinci elden bilgi sağlamak, Pilates eğitmenlerine rehberlik etmek ve temel oluşturmak amacıyla, aynı zamanda ülkemizde Türkçe olarak yayımlanan ilk kitaptır.
Bu kitabın Joseph Pilates'in vizyonunun kapsamını yansıtmaya yardımcı olacağını ve bizlere bıraktığı bu çok değerli mirasın doğru şekilde yayılıp devam ettirilmesi anlamında hakkını vereceğini umuyorum.
1927'de Amerika, New York'ta açtığı stüdyosu ile “Kontroloji” adını verdiği yöntemini yaygınlaştırma çabasına girişen Joseph Pilates, ilk başlarda dans, sanat ve yüksek sosyete camiası ile sınırlı kalır. 1980'lerin ortalarından sonra popülerlik kazanmaya başlayan yöntem, açılan dava sonucu mahkeme tarafından Pilates teriminin herkese açık jenerik bir isim olduğuna karar verilmesiyle hızla yayılır. “Pilates” olarak bilinen bu yöntem günümüzde dünyanın her yerinde yaygın şekilde pratik edilmektedir.
Sanayi Devrimi'nin beraberinde artan sedanter yaşam tarzı ve şehirlerde yoğunlaşan nüfus, bulaşıcı hastalıklarla bebek ölümlerinde artışa ve kitlesel sağlıkta genel bir düşüşe yol açtı. Böylece sağlık için egzersiz kavramı gittikçe önem kazanmaya başladı.
Joseph Pilates, maruz kalınan yoğun temponun ve yaşam tarzının sebep olduğu hastalıkların doğurduğu fiziksel ve zihinsel baskıları anlayarak, insanları, bedenlerini çalıştırmak ve olması gerektiği gibi “doğal” hâllerine döndürmek için yeniden eğitmeye çalıştı. Bu doğrultuda, bir felsefesi olan; ekipman ve egzersizlerden oluşan; insanı bedeni, zihni ve ruhu ile bütünsel olarak genel zindeliğe ulaştırmaya odaklanan benzersiz bir sistem olan Pilates yöntemini geliştirdi.
İnsanları hem zihinsel hem de fiziksel olarak daha üretken olmaya iteceğine inandığı yöntemi üzerine iki kitap yazan Pilates, çalışmalarının bazılarını filme kaydeder; çeşitli gazete ve dergilerde kendisiyle yapılan röportajlara yer verilir; ancak bunların dışında yöntemi, kendisiyle bir süre çalışmış ve yanında çıraklık yapmış -günümüzde Birinci Nesil Eğitmenler olarak nitelendirdiğimiz- eğitmenler aracılığıyla insanlara aktarılır.
Pilates, 1934'te yayımladığı ilk kitabında sağlıklı olma ve buna nasıl ulaşılacağı konusundaki felsefesini ve fikirlerini ortaya koyar. “Your Health” adlı bu kitabında “beden ve zihin dengesi”nin, sürdürülebilir iyi oluşa ve sağlığa giden tek yol olduğunu iddia eder.
Pilates'in W.J. Miller ile birlikte yazdığı ikinci kitabı ise 1945'te yayımlanır. “Return to Life Through Contrology” adlı kitabında, felsefesini daha geniş bağlamda açıklar ve evde uygulanabilecek mat egzersizlerini yöntemine dâhil eder.
Kendisi hayattayken erkek kardeşi, kız kardeşinin kızı, Atlanta Ballet'nin kurucusu Dorothy Alexander ve öğrencilerinden Carola Trier tarafından açılmış olan stüdyolarla beraber, 1967'de vefat ettiğinde, onun yöntemine dayanan ve Amerikan dans dünyasındaki geniş takipçilerine hitap eden stüdyo sayısı genişler.
Öğrencilerinden Ron Fletcher'ın, California'da açtığı stüdyo ile Pilates'in tanınmasına ve yaygınlaşmasına büyük katkıları olur. Romana Kryzanowska ise Joseph ve Clara Pilates'in vefatından sonra onların stüdyosunu çalıştırmaya devam eder. Eve Gentry adlı başka bir öğrencisi, günümüzde “Pilates öncesi egzersizler” olarak bilinen egzersizleri geliştirir.
Pilates'in ilk takipçilerinden bazıları onun çalışmalarını kendi çalışmalarıyla birleştirir; bazıları yöntemin parçalarının bir kısmını kullanır; bazıları da ideolojisini anlamadan, sadece egzersizleri alıp kendi stillerini geliştir ve bu çalışmalarını “Pilates” olarak tanımlar. Bu durum, Pilates yönteminin insan vücudunun yeni anlayışlarıyla tefsir edilmiş veya gelişen birçok yeni hareket tarzından etkilenmiş farklı yorumlarının ortaya çıkmasına yol açar.
Bugün Pilates, dünya çapında milyonlarca insanın icra ettiği bir fenomen hâline geldi. Pilates yöntemi egzersizlerde modifikasyonlar ve çeşitlemelerin yanında genel zindelik amaçlı pratik edilmekle birlikte, rehabilitasyon için de yaygın olarak kullanılıyor.
Bu yöntemin kaynak noktasının, hedefinin ve orijinal felsefesinin doğru bir şekilde bilinmesi sonraki nesillere doğru aktarılması bağlamında önemlidir. Aksi hâlde, derinlemesine bilginin yokluğunda Pilates başka bir “fitness trendi” olmanın dışına çıkamaz.
Joseph Pilates, yöntemi konusunda son derece sahipleniciydi; birkaç eğitmenin yanında çıraklık etmesine izin vermesine rağmen, bunu başkalarına emanet etme konusunda isteksizdi. Yazdığı iki kitabı, filme aldığı bazı çalışmaları, gazete ve dergilere verdiği röportajlar dışında, vefat edene kadar yöntemi hakkında kapsamlı hiçbir şey yayımlanmadı.
Pilates yöntemi hakkında ilk olarak 1980'de “The Pilates Method of Physical and Mental Conditioning” (Eisen & Friedman) yayımlanır. Bu kitap, bazı geliştirmelerle Pilates'in felsefesine yer vermekte, ilk defa “Pilates prensipleri”ni oluşturmakta ve yöntemin mat egzersizlerini kapsamaktadır.
Joseph Pilates, yöntemi, ekipmanı ve geliştirdiği egzersiz hakkında kapsamlı ve birleşik bir anlayışa sahipti. Bu yöntemin sadece bir egzersizler koleksiyonu olmadığının, onun felsefi fikirleriyle sağlık ve iyi oluş vizyonuna dayandığının bilinmesi önemlidir.
Pilates'in hedefi, yalnızca vücudu yaşam için zinde tutmayı amaçlayan makinelerin ve egzersizlerin geliştirilmesi değildi. Beklentisi yöntemin daha ziyade bir yaşam tarzı olarak uyarlanmasıydı. Pilates'in, çoğunlukla diğer yöntemlerle aynı olan salt egzersizlerin dışına çıkan yöntemini özgün ve olduğu gibi kılansa metodolojisidir.
Altı bölüme ayrılan bu kitapla yöntemin arkasındaki kişi, düşünce ve yaratımlar hakkında fikir verilmek istenmiştir.
İlk bölümde, günümüze kadar ortaya çıkan kanıtlanabilir bilgiler ışığında Joseph Pilates'in hayatı ve yarattığı yöntemin tarihsel seyri ele alınmaktadır.
İkinci bölüm, Birinci Nesil Eğitmenlere ayrılmıştır. Birinci Nesil Eğitmenlerin, yöntemi ilk benimseyenler olarak, doğrudan Joseph Pilates'le çalışmaları, yöntemi canlı tutmaları ve günümüze ulaşmasındaki katkılarından dolayı kim olduklarını bilmek önemlidir.
Üçüncü bölümde, yöntemin tanımı sadece Joseph Pilates'in ifadelerine dayanılarak yapılmakta ve dördüncü bölümde amacı ve esası anlatılmaktadır.
Beşinci bölüm, şimdiye kadar bilinen, Joseph Pilates'in geliştirdiği -Universal Reformer, Cadillac, Wunda Chair, Electric Chair, Ladder Barrel, Spine Corrector, Magic Circle vs.- tüm cihazların tanıtımına ayrılmıştır.
Altıncı bölüm, Joseph Pilates tarafından oluşturulan ve tanımlanan mat egzersizlerini kapsamaktadır. Bu egzersizler ilave ve değişiklik yapılmadan, Joseph Pilates tarafından öğretilenlerle aynıdır.
Bu kitap, Pilates'in vefatından sonra geliştirilen ve farklı ekollerin doğmasına yol açan farklı yorumları kapsamamakla beraber bu ekollerin mevcut herhangi bir görüşüne temellendirilmemiştir. İçerik, yöntemin sadece özgün hâline dayanmaktadır.
Türünün ilk örneği olan bu kitap, Pilates yöntemini uygulamak veya pratik etmek isteyenlere; Pilates yöntemi hakkında daha fazlasını bilmek isteyenlere; bu alanda araştırma yapanlara birinci elden bilgi sağlamak, Pilates eğitmenlerine rehberlik etmek ve temel oluşturmak amacıyla, aynı zamanda ülkemizde Türkçe olarak yayımlanan ilk kitaptır.
Bu kitabın Joseph Pilates'in vizyonunun kapsamını yansıtmaya yardımcı olacağını ve bizlere bıraktığı bu çok değerli mirasın doğru şekilde yayılıp devam ettirilmesi anlamında hakkını vereceğini umuyorum.