Bu kitap, teletıp alanının önemli bir alt disiplini olan ve geniş bir hizmet grubunu temsil eden telerehabilitasyon konusunda bilgilendirme amacı ile hazırlanmıştır. Telesağlık, telekomünikasyon teknolojilerinin sağlık hizmeti ve sağlık bilgisini mesafeleri aşarak sağlamak için kullanımıdır. Telerehabilitasyon teletıp kapsamındaki diğer alanlara kıyasla tarihi nispeten kısa olmasına rağmen, yararlananların sağlığı ve esenliği üzerinde büyük oranda olumlu etkiye sahip olabilecek, yüksek potansiyelde bir uygulama alanı olarak hızla ortaya çıkmıştır. Telerehabilitasyon, iletişim teknolojileri yoluyla sağlanan popüler bir evde rehabilitasyon hizmetidir. Sağlık alanındaki literatür incelendiğinde, telerehabilitasyon alanındaki ilk yayına 1998 yılında rastlanmaktadır. Yıllar içerisinde tedrici olarak artan yayın sayıları, 2015 yılından itibaren daha ivmelenerek, 2021 yılında en yüksek seviyeye ulaşarak günümüzde olduğu gibi gelecekte de popülerliğini sürdüreceği beklenmektedir. Teknoloji alanındaki ilerlemeler sayesinde potansiyelini koruyacağı düşünülmektedir.
Telerehabilitasyon video konferans, telefonlar ve görüntülü telefonlar, sensörler, akıllı telefonlar, kişisel dijital asistanlar, sanal gerçeklik ve robotik yaklaşımları içeren uygulamalar gibi pek çok yolla yapılabilmekte ve bunları içeren çalışmalara ilişkin örnekler bu kitapta sunulmaktadır. Ayrıca, teledeğerlendirme ve farklı alanlardaki telerehabilitasyon uygulamaları çok yönlü olarak ele alınmaktadır.
Telerehabilitasyon geleneksel yüz yüze rehabilitasyon hizmeti ile karşılaştırıldığında, ev ortamında tedavi sunabilmesi, evde bakım uygulamalarına denetim ve destek sağlaması, semptomların ve tedavi uyumunun yakından takibi, kayıt tutularak etkinlik ve katılımın denetlenebilmesi, tedavi erişimi imkânı olmayan uzak mesafedeki bireyler için sağlık hizmetlerine erişim fırsatı vermesi, 7x24 tedaviye erişim sunması, sağlık personelinin zaman ve enerjisinin etkin kullanımına olanak sağlaması, hastane yatışlarını ve tedaviye erişim için bekleme süresini azaltması, grup tedavisi ve eğitimlerine olanak sağlaması, tedavi masraflarını, ulaşım sırasındaki transfere ait zorlukları azaltması, farklı çevrelerde tedavi yapabilme seçenekleri sunması, bulaş riskini önlemesi, hasta yakınlarının katılımını desteklemesi gibi pek çok avantajı bir arada sağlamaktadır. Bu kitapta telerehabilitasyonun farklı hasta gruplarındaki avantajları detaylı olarak ele alınmıştır.
Bunun yanında dokunma, gözlem gibi değerlendirme ve tedavi için çok önemli unsurları sağlayamaması, teknolojik ekipmana erişim ve kullanım konusundaki bilgi ve imkân eksikliklerinden etkilenmesi, tedavi süresinin dikkat süresi ile sınırlanarak daha kısa olması, acil durumlarda hasta ile yan yana olmamanın yarattığı güvenlik zafiyetleri, hasta mahremiyeti, kayıt ve bilgi güvenliğinde problemler olması, yardım veya gözlem için bir kişiye daha gereksinim duyulması, bireylerin sosyalleşme ve paylaşım şansını kısıtlaması, biyopsikososyal modelde ve bütüncül bir yaklaşımla tedavi seçeneklerini sınırlaması, kullanılan sensör, kamera ve ekipmanlardan edinilen bilgilerin değerlendirilmesinde zorluklar oluşması, kompansatuar hareketlerin sanal ortamda yakalanarak düzeltilmesinin yetersiz kalması, elektrik-internet kesintilerinin verimliliği azaltması, sanal ortamın neden olduğu algı ve bilişsel problemler, klinik ortamın sağladığı olanaklardan yararlanılamaması ve ödeme sisteminde düzenlemelerinin yetersizliği gibi dezavantajları ve geliştirilmesi gereken yönleri de bulunmaktadır. Kitabın bölümlerinde farklı fizyoterapi alanlarındaki durumlar analiz edilerek çözüm önerileri tartışılmaktadır.
Telerehabilitasyon sağlıklı bireylerde sağlığı koruma ve geliştirme, kalıcı engelli ve kronik rahatsızlıkları olan, uzun süreli müdahaleleri içeren rehabilitasyon hizmetlerine ulaşması gereken bireylerde hastalıkları iyileştirmede tedaviyi destekleme ve sağlık alanında mesleki eğitim uygulamalarında eğitimi desteklemede önemli kazanımlar sağlamaktadır. Bu kitapta okuyucuya mevcut bilgiler yanında gelecekte yapılabilecek çalışmalar hakkında bakış açısı kazandırılması hedeflenmektedir.
Telerehabilitasyon, rehabilitasyon hizmetlerine erişimin artırılması, coğrafi erişimin genişletilmesi, sağlık profesyonellerinin üzerindeki yükün azaltılması gibi problemler için çözüm olarak kullanılabilecek potansiyeldedir. Telerehabilitasyonun benimsenmesine ilişkin çalışmalar ile, uygulamalardaki aksaklıkları en aza indirecek iyileştirmeler ve düzenlemeler ile ilerletileceği öngörülmektedir. Bu çalışmalar sağlık hizmetlerinin sunumunda bir seçenek oluşmasını sağlamak için telerehabilitasyon uygulamalarının yaygınlaşması stratejilerini geliştirmeye yardımcı olacaktır.
Bu kitapta farklı şehirlerde ve kurumlarda, çok çeşitli fizyoterapi ve rehabilitasyon alanlarında çalışan ve alanında uzman yazarların bölümlerine yer verilmiştir. Farklı yaş gruplarında, rehabilitasyonun farklı aşamalarında, çok çeşitli tanılardaki hasta grupları yanında sağlıklı bireylerdeki telerehabilitasyon uygulamalarına güncel örnekler sunulmuştur. Fizyoterapi ve rehabilitasyon alanındaki gelişmelere katkıda bulunması ve gelecekteki çalışmalara yön vermesi ümit edilerek hazırlık ve düzenlemeleri 18 ayda tamamlanmıştır.
Bu kitabın oluşturulmasında emeği geçen bölüm yazarlarına, kitap editörlerine, görsel destekleri için Kaan Semih Şavk ve Hipokrat kitabevi çalışanlarına teşekkürler ederim. Kitabı edinerek basım ve yayın sürecine verilen emeğin değerlenmesini ve devamını sağladığınız için siz değerli okuyucumuza teşekkürlerimizi sunarım.
Prof. Dr. İlke Keser
Bu kitap, teletıp alanının önemli bir alt disiplini olan ve geniş bir hizmet grubunu temsil eden telerehabilitasyon konusunda bilgilendirme amacı ile hazırlanmıştır. Telesağlık, telekomünikasyon teknolojilerinin sağlık hizmeti ve sağlık bilgisini mesafeleri aşarak sağlamak için kullanımıdır. Telerehabilitasyon teletıp kapsamındaki diğer alanlara kıyasla tarihi nispeten kısa olmasına rağmen, yararlananların sağlığı ve esenliği üzerinde büyük oranda olumlu etkiye sahip olabilecek, yüksek potansiyelde bir uygulama alanı olarak hızla ortaya çıkmıştır. Telerehabilitasyon, iletişim teknolojileri yoluyla sağlanan popüler bir evde rehabilitasyon hizmetidir. Sağlık alanındaki literatür incelendiğinde, telerehabilitasyon alanındaki ilk yayına 1998 yılında rastlanmaktadır. Yıllar içerisinde tedrici olarak artan yayın sayıları, 2015 yılından itibaren daha ivmelenerek, 2021 yılında en yüksek seviyeye ulaşarak günümüzde olduğu gibi gelecekte de popülerliğini sürdüreceği beklenmektedir. Teknoloji alanındaki ilerlemeler sayesinde potansiyelini koruyacağı düşünülmektedir.
Telerehabilitasyon video konferans, telefonlar ve görüntülü telefonlar, sensörler, akıllı telefonlar, kişisel dijital asistanlar, sanal gerçeklik ve robotik yaklaşımları içeren uygulamalar gibi pek çok yolla yapılabilmekte ve bunları içeren çalışmalara ilişkin örnekler bu kitapta sunulmaktadır. Ayrıca, teledeğerlendirme ve farklı alanlardaki telerehabilitasyon uygulamaları çok yönlü olarak ele alınmaktadır.
Telerehabilitasyon geleneksel yüz yüze rehabilitasyon hizmeti ile karşılaştırıldığında, ev ortamında tedavi sunabilmesi, evde bakım uygulamalarına denetim ve destek sağlaması, semptomların ve tedavi uyumunun yakından takibi, kayıt tutularak etkinlik ve katılımın denetlenebilmesi, tedavi erişimi imkânı olmayan uzak mesafedeki bireyler için sağlık hizmetlerine erişim fırsatı vermesi, 7x24 tedaviye erişim sunması, sağlık personelinin zaman ve enerjisinin etkin kullanımına olanak sağlaması, hastane yatışlarını ve tedaviye erişim için bekleme süresini azaltması, grup tedavisi ve eğitimlerine olanak sağlaması, tedavi masraflarını, ulaşım sırasındaki transfere ait zorlukları azaltması, farklı çevrelerde tedavi yapabilme seçenekleri sunması, bulaş riskini önlemesi, hasta yakınlarının katılımını desteklemesi gibi pek çok avantajı bir arada sağlamaktadır. Bu kitapta telerehabilitasyonun farklı hasta gruplarındaki avantajları detaylı olarak ele alınmıştır.
Bunun yanında dokunma, gözlem gibi değerlendirme ve tedavi için çok önemli unsurları sağlayamaması, teknolojik ekipmana erişim ve kullanım konusundaki bilgi ve imkân eksikliklerinden etkilenmesi, tedavi süresinin dikkat süresi ile sınırlanarak daha kısa olması, acil durumlarda hasta ile yan yana olmamanın yarattığı güvenlik zafiyetleri, hasta mahremiyeti, kayıt ve bilgi güvenliğinde problemler olması, yardım veya gözlem için bir kişiye daha gereksinim duyulması, bireylerin sosyalleşme ve paylaşım şansını kısıtlaması, biyopsikososyal modelde ve bütüncül bir yaklaşımla tedavi seçeneklerini sınırlaması, kullanılan sensör, kamera ve ekipmanlardan edinilen bilgilerin değerlendirilmesinde zorluklar oluşması, kompansatuar hareketlerin sanal ortamda yakalanarak düzeltilmesinin yetersiz kalması, elektrik-internet kesintilerinin verimliliği azaltması, sanal ortamın neden olduğu algı ve bilişsel problemler, klinik ortamın sağladığı olanaklardan yararlanılamaması ve ödeme sisteminde düzenlemelerinin yetersizliği gibi dezavantajları ve geliştirilmesi gereken yönleri de bulunmaktadır. Kitabın bölümlerinde farklı fizyoterapi alanlarındaki durumlar analiz edilerek çözüm önerileri tartışılmaktadır.
Telerehabilitasyon sağlıklı bireylerde sağlığı koruma ve geliştirme, kalıcı engelli ve kronik rahatsızlıkları olan, uzun süreli müdahaleleri içeren rehabilitasyon hizmetlerine ulaşması gereken bireylerde hastalıkları iyileştirmede tedaviyi destekleme ve sağlık alanında mesleki eğitim uygulamalarında eğitimi desteklemede önemli kazanımlar sağlamaktadır. Bu kitapta okuyucuya mevcut bilgiler yanında gelecekte yapılabilecek çalışmalar hakkında bakış açısı kazandırılması hedeflenmektedir.
Telerehabilitasyon, rehabilitasyon hizmetlerine erişimin artırılması, coğrafi erişimin genişletilmesi, sağlık profesyonellerinin üzerindeki yükün azaltılması gibi problemler için çözüm olarak kullanılabilecek potansiyeldedir. Telerehabilitasyonun benimsenmesine ilişkin çalışmalar ile, uygulamalardaki aksaklıkları en aza indirecek iyileştirmeler ve düzenlemeler ile ilerletileceği öngörülmektedir. Bu çalışmalar sağlık hizmetlerinin sunumunda bir seçenek oluşmasını sağlamak için telerehabilitasyon uygulamalarının yaygınlaşması stratejilerini geliştirmeye yardımcı olacaktır.
Bu kitapta farklı şehirlerde ve kurumlarda, çok çeşitli fizyoterapi ve rehabilitasyon alanlarında çalışan ve alanında uzman yazarların bölümlerine yer verilmiştir. Farklı yaş gruplarında, rehabilitasyonun farklı aşamalarında, çok çeşitli tanılardaki hasta grupları yanında sağlıklı bireylerdeki telerehabilitasyon uygulamalarına güncel örnekler sunulmuştur. Fizyoterapi ve rehabilitasyon alanındaki gelişmelere katkıda bulunması ve gelecekteki çalışmalara yön vermesi ümit edilerek hazırlık ve düzenlemeleri 18 ayda tamamlanmıştır.
Bu kitabın oluşturulmasında emeği geçen bölüm yazarlarına, kitap editörlerine, görsel destekleri için Kaan Semih Şavk ve Hipokrat kitabevi çalışanlarına teşekkürler ederim. Kitabı edinerek basım ve yayın sürecine verilen emeğin değerlenmesini ve devamını sağladığınız için siz değerli okuyucumuza teşekkürlerimizi sunarım.
Prof. Dr. İlke Keser